Cengiz Mustafayev
Bir vatan aşkıydı onun yaptığı.
Silahı ise kamerasıydı. Abisinin sahip olduğu kanalın merkezinde de
durabilirdi. Nasıl olsa işten atılma gibi bir derdi de yoktu. Ama bunu yapmadı.
Çünkü onu savaşın içine çeken bir duygu vardı. Ondaki bu duygunun adı ise vatanseverlikti.
Çektiği görüntülerle Ermeni zalimliğini tüm dünyaya anlattı ve görevi
başındayken zalimin kurşunuyla vuruldu daha sonra ise şehit oldu. Bu kahramanın
adı Cengiz Mustafayev.
Doğumundan Şehadetine Cengiz
Mustafayev
29 Ağustos 1960 tarihinde
Astrahan ilinde bir askerin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailesiyle 1964 yılında
Bakü’ye göç etti. 1977 de ise Yasamal ilçesinde ki 167 sayılı okulu bitirdi.
Özellikle de annesinin ısrarıyla 1977 yılında Azerbaycan Tıp Enstitüsüne
başladı. Çünkü Annesi hekim olmasını çok istiyordu. Mezun olduktan sonra Cengiz
üç yıl doktor olarak görev yaptı. Ama onun aklında ve gönlünde hep gazetecilik
isteği yatıyordu. Cengiz Mustafayev çalışkan ve başarılı bir kişiliğinin yanı
sıra; lider ve sosyal bir kişiliğe de sahipti. Bu kişiliğinden dolayı
çevresinde bir çok kişiyi toplayabildi. Ve 1985 yılında oluşturduğu ‘’Cengi’’
birliği ile Azerbaycan gençlerini çevresine topladı. Burada ki faaliyetleriyle
de Azerbaycan gençlerinin lideri konumuna geldi. Azerbaycan gençleri onunla hem
bağımsızlık için örgütlendi, hem de bağımsızlık yolunda bilgi sahibi oldu.
Cengiz, doktor olsa da onun
gazetecilik hevesi hiç bitmemişti. 20 Ocak 1990’da Rus Ordusunun Bakü’de
Azerbaycan Türklerine uyguladığı şiddeti Cengiz kamerasına kaydetmişti. Böylece
gazetecilik mesleğine adımını atmış oldu.1991 yılından itibaren ise
gazeteciliği icra etmeye başlamıştı.
Savaş, Cengiz ve Vatanseverlik
Cengiz Mustafayev 1991’den
itibaren Azerbaycan Devlet Televizyonunda muhabir olarak çalışmaya başladı.
Kısa zamanda önemli röportajlarıyla öne çıktı. Sadece Azerbaycan ile kalmadı.
Yaptığı röportajlar tüm dünya basınında yer aldı. Ama Cengiz haberlerini
özgürce yapamıyordu. Hep bir engelle karşılaşıyordu. Bunun sebebi ise Sovyetler
döneminde uygulanan sıkı bir sansürdü. Bu sansür nedeniyle haberlerini daha
rahat yapabilmek için kendisine bir stüdyo kurdu. Cengiz Mustafayev 1992 yılına
kadar cephedeki savaştan görüntüleri, haberleri ve röportajları yayınladı. Ama
dünya onu asıl Hocalı katliamını ve sonrasının görüntüleriyle tanımıştı. Cengiz
Hocalıya ağlayarak gelmişti görüntüleri çekerken de gözyaşlarını tutamamıştı,
çünkü halkı işkenceyle vahşice öldürülmüştü dayanamamıştı buna. Cengiz
Mustafayev’in bu görüntüleriyle Ermenistan’ın dünyada ki imajı yerle bir
olmuştu. Vatan aşığıydı Cengiz. Sadece kamerayla görüntüleri çekmedi, röportajlar
yapmadı. Cephede savaştı da Cengiz. Ama bu cephe bu savaş onu bu dünyadan
ayırdı hem de çok sevdiği kamerası açıkken düşman kurşununun hedefi oldu. 15
Haziran 1992’ de Hocalının Nahçivanlı köyünde çatışmayı görüntülerken vuruldu
ve yaralandı sonra ise hayata gözlerini yumdu. Kamerası açıkken son sözü ise
öldüm olmuştur.
Ardından Kalan ve Sonrası
Cengiz bugün yaşasaydı 52 yaşında
olacaktı. Cengiz’in ardından yadigar kalan bir oğlu var. Adı Fuad Mustafayev.
Umarım Fuad’ta babasının izinden gider ve ülkesine faydalı biri olur. 6 Ekim
1992’de Cengiz Mustafayev Azerbaycan Milli Kahramanlığı adına layık görüldü.
Mezarı Bakü’deki şehitler mezarlığına defnedildi.
Cengiz Mustafayev’in adı
Bakü’deki bir meydanda, Azerbaycan gemilerinin birinde, ANS’ın radyo
istasyonunda ve hatıralarımızda yaşıyor. Cengiz’in bir büstü de Azerbaycan
Askeri lisesine kondu.
Cengiz Mustafayev’i
vatanseverliğiyle, yaptıklarıyla ve kişiliğiyle Azerbaycan ve bütün Türk
Dünyası örnek almalıdır.
Burak Geçkin