24 Mayıs 2014 Cumartesi

Cengiz Mustafayev

Cengiz Mustafayev

Bir vatan aşkıydı onun yaptığı. Silahı ise kamerasıydı. Abisinin sahip olduğu kanalın merkezinde de durabilirdi. Nasıl olsa işten atılma gibi bir derdi de yoktu. Ama bunu yapmadı. Çünkü onu savaşın içine çeken bir duygu vardı. Ondaki bu duygunun adı ise vatanseverlikti. Çektiği görüntülerle Ermeni zalimliğini tüm dünyaya anlattı ve görevi başındayken zalimin kurşunuyla vuruldu daha sonra ise şehit oldu. Bu kahramanın adı Cengiz Mustafayev.

Doğumundan Şehadetine Cengiz Mustafayev

29 Ağustos 1960 tarihinde Astrahan ilinde bir askerin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailesiyle 1964 yılında Bakü’ye göç etti. 1977 de ise Yasamal ilçesinde ki 167 sayılı okulu bitirdi. Özellikle de annesinin ısrarıyla 1977 yılında Azerbaycan Tıp Enstitüsüne başladı. Çünkü Annesi hekim olmasını çok istiyordu. Mezun olduktan sonra Cengiz üç yıl doktor olarak görev yaptı. Ama onun aklında ve gönlünde hep gazetecilik isteği yatıyordu. Cengiz Mustafayev çalışkan ve başarılı bir kişiliğinin yanı sıra; lider ve sosyal bir kişiliğe de sahipti. Bu kişiliğinden dolayı çevresinde bir çok kişiyi toplayabildi. Ve 1985 yılında oluşturduğu ‘’Cengi’’ birliği ile Azerbaycan gençlerini çevresine topladı. Burada ki faaliyetleriyle de Azerbaycan gençlerinin lideri konumuna geldi. Azerbaycan gençleri onunla hem bağımsızlık için örgütlendi, hem de bağımsızlık yolunda bilgi sahibi oldu.

Cengiz, doktor olsa da onun gazetecilik hevesi hiç bitmemişti. 20 Ocak 1990’da Rus Ordusunun Bakü’de Azerbaycan Türklerine uyguladığı şiddeti Cengiz kamerasına kaydetmişti. Böylece gazetecilik mesleğine adımını atmış oldu.1991 yılından itibaren ise gazeteciliği icra etmeye başlamıştı.

Savaş, Cengiz ve Vatanseverlik

Cengiz Mustafayev 1991’den itibaren Azerbaycan Devlet Televizyonunda muhabir olarak çalışmaya başladı. Kısa zamanda önemli röportajlarıyla öne çıktı. Sadece Azerbaycan ile kalmadı. Yaptığı röportajlar tüm dünya basınında yer aldı. Ama Cengiz haberlerini özgürce yapamıyordu. Hep bir engelle karşılaşıyordu. Bunun sebebi ise Sovyetler döneminde uygulanan sıkı bir sansürdü. Bu sansür nedeniyle haberlerini daha rahat yapabilmek için kendisine bir stüdyo kurdu. Cengiz Mustafayev 1992 yılına kadar cephedeki savaştan görüntüleri, haberleri ve röportajları yayınladı. Ama dünya onu asıl Hocalı katliamını ve sonrasının görüntüleriyle tanımıştı. Cengiz Hocalıya ağlayarak gelmişti görüntüleri çekerken de gözyaşlarını tutamamıştı, çünkü halkı işkenceyle vahşice öldürülmüştü dayanamamıştı buna. Cengiz Mustafayev’in bu görüntüleriyle Ermenistan’ın dünyada ki imajı yerle bir olmuştu. Vatan aşığıydı Cengiz. Sadece kamerayla görüntüleri çekmedi, röportajlar yapmadı. Cephede savaştı da Cengiz. Ama bu cephe bu savaş onu bu dünyadan ayırdı hem de çok sevdiği kamerası açıkken düşman kurşununun hedefi oldu. 15 Haziran 1992’ de Hocalının Nahçivanlı köyünde çatışmayı görüntülerken vuruldu ve yaralandı sonra ise hayata gözlerini yumdu. Kamerası açıkken son sözü ise öldüm olmuştur.

Ardından Kalan ve Sonrası

Cengiz bugün yaşasaydı 52 yaşında olacaktı. Cengiz’in ardından yadigar kalan bir oğlu var. Adı Fuad Mustafayev. Umarım Fuad’ta babasının izinden gider ve ülkesine faydalı biri olur. 6 Ekim 1992’de Cengiz Mustafayev Azerbaycan Milli Kahramanlığı adına layık görüldü. Mezarı Bakü’deki şehitler mezarlığına defnedildi.
Cengiz Mustafayev’in adı Bakü’deki bir meydanda, Azerbaycan gemilerinin birinde, ANS’ın radyo istasyonunda ve hatıralarımızda yaşıyor. Cengiz’in bir büstü de Azerbaycan Askeri lisesine kondu.

Cengiz Mustafayev’i vatanseverliğiyle, yaptıklarıyla ve kişiliğiyle Azerbaycan ve bütün Türk Dünyası örnek almalıdır.

Burak Geçkin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder